Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mesajın Mecrası ve Dikkat

Her reklam her yere olmaz. Reklamcı ve medya planlamacıların çoğunlukla yaptıkları hata, dataları yanlış kullanmaktır ve dolayısıyla markaya maddi zararlar vermektedirler. En çok tirajı olan gazetenin en arka sayfasına, ya da en çok rating alan bir TV programına reklam vermek için zannediyorum pazarlama doktorası yapmaya lüzum yoktur. Önemli olan markanın bir soruna karşı sunduğu çözümü en iyi hangi alanda/mecrada vereceğini bilmektir. Yanlış yerde verilen doğru mesaj, göz ardı edilebir, ve doğru olarak nitelendirilmez ve ödül/ceza mekanizmasını tetikleyemediği için bilinçaltında doğru olarak kodlanmaz. Örneğin güvenlik şirketleri ile alakalı bir reklamın en doğru alanı gazetelerin üçüncü sayfalarıdır. Bunun nedenlerini aşağıda inceleyeceğiz. Markalar ürünleri veya hizmetleri ile alakalı mesajları her hangi bir mecrada verirken şu aşamaları geçmek zorundadırlar. 1.      Dikkat çekmek 2.      Merak uyandırmak 3.      Motivasyon Dikkati nöro-psiko

Nasıl Karar Veririz ?

Bir nöro-ekonomi deneyinde; küçük boyu 3 dolar ve büyük boyu 7 dolardan popcorn satılacaktır. İnsanların taleplerinin hangi ürüne yöneleceği beklenmektedir. Müşteriler gelmeye başlar ve herkes 3 dolardan satılan küçük popcorna yönelir. 7 dolara satılan büyük popcorna kimse yönelmiyordur. Daha sonra deney kurucular küçük ile büyük boy arasına 6,50 dolara bir orta boy ürün daha ilave ederler. Bu sefer satın alma davranışı değişir. Müşteriler 6,50 dolar verip orta boy alacaklarına, 7 dolar verip büyük boy popcorn almaya başlarlar. İnsanların davranışlarına etki edecek küçük manipülasyonlar özellikle satın alma kararlarını etkilemeye yöneliktir. Peki ama insanlar bu tür manipülasyonlar olmadan nasıl karar verirler? Karar Verme Eylemi Karar verme; alternatif seçimler arasından seçim yapma sürecine denir. Kesinliği olan durumlarda bir takım mantıksal analizleri; belirsizliği olan durumlarda ise, avantaj ve dezavantajların değerlendirilmesi sürecini içermekt

BELLEK - REKLAMLAR VE MÜZİK

Bu sıralar birçok marka reklamlarında eski yeşilçam müziklerini veya eskiden çok popüler olmuş müzikleri kullanmaktadır. Uludağ Limonata – Hababam Sınıfı Kuveyt Türk – Ah nerede Carefour – Neşeli Günler Lipton – La Bamba…   Reklam firmalarının veya markaların bu şekilde yapmalarının sebebi eskiye olan özlem veya eskiye dönüş olabilir. Ancak bilimsel açıdan bakıldığında yaptıkları hamle şu şekilde tarif edilebilir : Yeni bir bilgiyi (kampanya gibi) beynimizde kalıcı kılmak için, eski bir bilgi ve o bilginin sahip olduğu duygu ile eşleştirmek. Böylelikle o müziklerde, filmlerde yaşadığımız duygulardan beslenerek yeni bir bilgi de bellekte işlenmiş olacaktır. Hem marka olarak, hem de duygu olarak. Burada asıl amaç; eskiden belleğimizde iyi bir duygu yüklemesi ile birlikte var olan bilgi ile yeni bilgiyi eşleştirmek, yani, eski bilgiden faydalanarak yeni bilgi belleğimize kazınmış olacak. Peki bu nasıl oluyor? Bilgi işleme sürecinde yeni bir bilgi duyu organ

İletişimde Koku Faktörü

İLETİŞİMDE KOKU FAKTÖRÜ Çevreden duyu organlarımız vasıtası ile topladığımız duyuların (bilgilerin) hepsi talamus’ta bir araya gelir. Burada benzer işleve sahip uyaranlar seçilir ve bir grup haline getirilmek için düzenlenir. Eğer uyaran yeni yada farklı ise değerlendirilmek üzere üst merkezlere gönderilir. ‘Duyusal uyaranların %99’u bilinç düzeyine ulaşmamaktadır. ‘ bunun sebebi talamusun filtre olarak işlev görmesinden ötürüdür. Buna talamik filtreleme adı verilir. Talamus Bütün duyuların ilk durağı talamustur. Daha sonra bu duyular talamustan korteksin uygun yerlerine gönderilerek bilince çıkar. Talamus; Koku duyusu hariç tüm sistemlerden gelen uyarılar için bir kapı olarak kabul edilmektedir. Amaca yönelik bilinçli davranışlardan sorumludur. Anlaşıldığı gibi, koklama duyusu ile beyin arasında bir durak yoktur. Koklama duyusu merkezi sinir sistemini devre dışı bırakan ve dış dünyayla doğrudan ilişki içinde olan tek yerdir. KOKU Ar