Ana içeriğe atla

BELLEK - REKLAMLAR VE MÜZİK


Bu sıralar birçok marka reklamlarında eski yeşilçam müziklerini veya eskiden çok popüler olmuş müzikleri kullanmaktadır.



Uludağ Limonata – Hababam Sınıfı
Kuveyt Türk – Ah nerede
Carefour – Neşeli Günler
Lipton – La Bamba…
 
Reklam firmalarının veya markaların bu şekilde yapmalarının sebebi eskiye olan özlem veya eskiye dönüş olabilir. Ancak bilimsel açıdan bakıldığında yaptıkları hamle şu şekilde tarif edilebilir : Yeni bir bilgiyi (kampanya gibi) beynimizde kalıcı kılmak için, eski bir bilgi ve o bilginin sahip olduğu duygu ile eşleştirmek. Böylelikle o müziklerde, filmlerde yaşadığımız duygulardan beslenerek yeni bir bilgi de bellekte işlenmiş olacaktır. Hem marka olarak, hem de duygu olarak. Burada asıl amaç; eskiden belleğimizde iyi bir duygu yüklemesi ile birlikte var olan bilgi ile yeni bilgiyi eşleştirmek, yani, eski bilgiden faydalanarak yeni bilgi belleğimize kazınmış olacak. Peki bu nasıl oluyor? Bilgi işleme sürecinde yeni bir bilgi duyu organlarımız vasıtası ile beynimize iletildikten sonra, bu yeni bilgi ilk önce ona en yakın olan ile eşleştirmeye gider. Eğer var olan bir bilgi ise, önce hemen onun farkına varırız. Mesela ilk kez birini dinlediğimiz zaman, onun sesini hemen var olan en yakın ses ile eşleştirir ve bu ses aynı şu kişinin sesine benziyor deriz. Ya da kalabalık bir ortamda sizin isminiz arka masada söylendiğinde hemen farkına varırsınız.

Yapılan çalışma ile; reklamın dikkat çekmesi sağlanmakta, eski bilgi bellekten çekilmekte, eski bilgiye olan duygu yüklenmesi ile yeni bilgi eşleştirilmektedir. Yani siz Hababam Sınıfı’nın müziğini duyduğunuzda ona olan saf ve güzel duygularınız bellekten çekilirken, Uludağ Limonata markasına olan saf ve güzel duygularınız oluşmuş olacaktır.

Diğer önemli nokta ise, sözsüz olan müzikler, sözlü olanlardan daha şanslı. Çünkü müzik, söz ile bellekte yer etmiş ise, o sözler daha akılda kalıcı oluyor. Yeni sözlerin, eski sözlerin yerini alması daha güçleşiyor.

CarrefourSa örneğinde olduğu gibi, sözsüz müziğin üzerine ‘Ne lazımsa CarrefourSa’ sözü daha akılda kalıcı olmaktadır.

Müzik ile ilgili yapılan çalışmalarda başka bir önemli sonuca daha ulaşıldı. Bir müzik kalıbı yavaşlatılıp hızlandırıldığında duyguya hitap ettiği için daha fazla akılda kalıcı oluyor. Örneğin hababam sınıfı örneğindeki gibi; aynı müzik kalıbı hızlandırıldığında neşe verirken, yavaşlatıldığında hüzün duygusu beliriyor. Bu şu anlama geliyor; müzik kalıbı bir duygu ile birlikte eşleşerek hafızada daha fazla yer almasına sebep oluyor, duygusal pekiştireç yapılmış oluyor.

Daha Derin

Mesulam’a göre bellek, düşüncelerimizi, algılarımızı ve deneyimlerimizi bir arada tutan bir yapıştırıcıdır.

Bellek : Fizyolojik olarak, anılar beyinde, önceki sinirsel etkinliğin sonucu olan nöronlar arası sinaptik iletimin temel duyarlılığın değiştirilmesi yolu ile depolanır. Yeni ve kolaylaştırılmış yolaklara bellek izleri denir. – Guyton&Hall

Gazzaniga, Mesulam ve Guyton&Hall’ın kitaplarını incelediğimizde belleğin zamana dayanan sınıflandırılması genel kabul görmüştür. Bunlar : Kısa süreli, orta süreli ve uzun süreli bellek. Ancak içeriğe dayalı sınıflandırma ise daha tartışmalıdır. İçerik olarak Episodik ve Semantik Bellek diye ikiye ayrılırlar ancak Tulwing ve Markowitsch episodik belleği, semantik belleğin uzantısı olarak görürler.

Episodic Bellek, Olay ya da otobiyografik bellektir.Kişinin kendi geçmişinin içine gömülmüş olayların bağlamları için bellektir.
Semantik bilgi serbest durumların bağlamlarını kasteder.
Yöntemsel bellek çeşitli (algılanabilir, motor, kognitif) yetenekleri kapsar.
Priming bilgi ise, öncelikle kabul edilmiş uyarının tekrar tanımlanmasını muhtemelen artırır. Ya da kavramsal priming için önceden karşılaştırılmış bir küme ya da kategori uyarır.

Bu nedenle ortaya çıkan sorularla da bilginin sunulsun ya da gösterilsin diye depolanan bilgi ile hatırlama ipuçlarının etkileşimi yöntemi olarak tanımlanan ‘ecphory’ (Ekfori) terimi ile karşılaşılmıştır.

Tekrar Başa Dönelim

Sonuç olarak daha önce var olan bilgi, yani depolanmış bilgi, hatırlama ipuçları ile hafızadan, duygu ile birlikte aktive olmasını sağlamaktadır. Reklamlarda uygulanan eski müziklerin kullanılmasının sebebi işte tam olarak budur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ekme Kuramı ve Zihin Biçimlendirme

TANIM Televizyonun etkisi uzun dönemlidir. Bu etki azar azar, derece derece, dolaylı fakat zamanla birikerek olur. Ekme kuramına göre, çok fazla televizyon izlemenin gerçek hayattan çok televizyon programlarındaki dünyayla tutarlı tutumları ektiği düşünülür. Örneğin, Televizyon izlemek, doğrudan şiddet davranışına sebep olmaksızın, dünyadaki şiddet hakkında insan zihnini biçimlendirir. Ekme araştırmaları medyaya toplumsallaştırıcı bir araç olarak bakar ve televizyon izleme süreleri arttıkça, gerçekliğin televizyondaki versiyonuna inanma oranlarının artıp artmadığını araştırır. Prof. George Gerbner ve arkadaşları televizyon dramalarının az ama önemli etkileri olduğuna, bu etkinin toplumsal dünya ile ilgili tutum, inanç ve yapıları üzerinde önemli olduğunu ileri sürer. İÇERİKLER Bir televizyon kanalının tüm gün yaptığı programların; içeriklerinin analizini yaptığınızda kanalın kimliğini ve hedeflerini çıkartabilirsiniz. Kaç kişi kadın, kaç kişi erkek? Meslekleri ne? Kıya

Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı

Psikolog Elihu Katz, insanların toplumsal ve psikolojik kökenli ihtiyaçları olduğunu, bu ihtiyaçları karşılamak için medyadan ve diğer kaynaklardan beklenti içine girdiklerini, medyaya maruz kalma neticesinde bu ihtiyaçların bazılarını giderdiklerini söyler. Everette Denis, medya içeriklerinin, izleyicilerin istek ve beklentilerini tatmin etmek için düzenlenebileceğini belirtir. Her iki kişinin de bahsettiği konu:  'Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı' Bu yaklaşıma göre insanlar bazı sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını gidermek için medya içeriklerini kullanır ve psikolojik doyuma ulaşırlar. Eğlence, bilgi edinme, haberdar olma ihtiyacını medya içeriklerini tüketerek giderebilirler. Mühim olan şudur ki; medya patronları bu sosyolojik araştırmayı yaparak/yaptırarak mı içeriklerini oluşturuyor, yoksa kendi ihtiyacına uygun olarak mı? Toplumun merak ettiği, açlık duyduğu, doyurması gereken, bilgilenmesi gereken konular ne ise belirli dönemlerde bazı program ve dizi türle

Gerçeklik ve Hiper Gerçeklik

'Gerçeklik hayal gücünün bir ürünüdür' - Perception 1/1 En basit düzeyde gerçeklik, beynimiz tarafından inşa edilir. Dünyada yaşadığımız her deneyim sonrası beynimiz bu uyaranların her birini anlamlandırır ve yarattığı gerçeklik üzerinden yeniden tanımlar. Bu tanımlamanın sonucu olarak tutumlarına ve davranışlarına etki eder. Beynimizin yarattığı gerçeklik, aile, eğitim, din, kitle iletişim araçları, kültür, geçmiş ve şimdinin deneyimleri üzerine biçimlendirilmektedir. Bu yüzden gerçeklik bakış açısına göre değişmektedir. Gerçeklik, gerçekte ne olduğu ve bu olanı beynimizin nasıl anlamlandırdığı ile ilgilidir. Çağdaş toplumlarda, toplumu anlamlandırarak bütünlük oluşturma işlevi kitle iletişim araçları tarafından yerine getirilmektedir. Kitle iletişim araçları dış dünyanın anlamlandırılmasında bir çeşit süzgeç rolünü oynamanın yanı sıra, kişilerin kim oldukları, kim olmak istemeleri gerektiği, dışarıya karşı nasıl görünmesi gerektiği gibi konularda etkin bir rol üstlenm