Ana içeriğe atla

Kayıtlar

kültür etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Taştan Klavyeye Linç

  “İçinizde kim günahsızsa, ilk taşı o atsın!” (Yuhanna 8: 7) Kurtlukta düşeni yemek kanundur. Medeniyet çizgisinde koşar adım ilerlediğimize inanırken, bütün gelişmişliğe rağmen arka planda hâlâ bu kurt kanununa mı tabiyiz? “İnsan insanın kurdudur” anlamına gelen meşhur Latince terim “homo homini lupus”, ilerlemenin eriştiği seviye göz önüne alındığında söylendiği çağdaki gerçekliğini koruyor mu? En gelişmiş toplumlarda dahi ilk fırsatta hortlayarak kendini gösteren kitle ruhu, nasıl bu kadar acımasız ve kıyıcı bir potansiyele sahip olabiliyor? Ahlak, kültür ya da bütün kurumlarıyla devlet bu ilkel kolektif tutumu evcilleştirmeye yetmedi mi? Sanal dünya, içimizdeki vahşi kurtları biraz olsun evcilleştirebildi mi? Elinizdeki kitap, şekil değiştirmekle birlikte içinde barındırdığı vahşetten fazla bir şey kaybetmeyen toplu yok etme arzusu ya da kolektif histeriyi anlama ve anlamlandırma çabasından ibarettir. Linç kavramının tarihsel seyri, gerekçe, aktör ve edimleriyle birlikte sistemati

Bir Kültür Virüsü ve Yeni Normlar (Tanıtım)

COVID-19 insan sağlığına zarar veren ölümcül bir virüs olduğu kadar, aynı zamanda toplumların davranışlarına, geleneklerine, rutinlerine ve ritüellerine de zarar veren, değişime uğratan bir kültür virüsüdür. Bütün canlı organizmaların tepki ve davranışlarının amacı, çevrenin koşullarına, canlılığının devamı yönünde uyum sağlamaktır.  Davranış, bir canlının, içinde bulunduğu ortamın koşullarına, ya da bu koşullardaki bir değişikliğe yaptığı tepkidir. (Öktem, 2013)  Bu tanımdan çıkışla, pandeminin etkisi ile bütün dünyada insanlar, canlılıklarının devamı için eski, kalıplaşmış davranışlarının dışına çıkmak ve bulunduğu ortamın koşullarına adapte olmak zorunda kalmıştır. Kalıplaşmış davranışlardan kasıt, normlardır. Norm tanım olarak, Yargılama ve değerlendirmenin kendisine göre yapıldığı ölçüt, uyulması gereken kural, düzgü ve önceden belirlenmiş kalıp olarak tanımlanır. (TDK) Bir başka tanımda ise, Bir sosyal grubun kendisi için ilke edindiği ve grup üyelerinin eylemlerini yönlendiren

NöroPolitika, Politik Eğilimler ve Karar Verme Süreci

Nöro Politika , İnsanların politik eğilimlerini ve karar verme süreçlerini incelemek için uygulanan bir ölçme ve araştırma yöntemlerinden biridir. Beynin, herhangi bir söylem, olay, kişi ve/veya partiye nasıl reaksiyon gösterdiğini ölçümlemeye çalışır. Bu ölçümlerde beynin neden bu reaksiyonu gösterdiğini sadece bu verilere göre yorumlamak yanlış olabilir. Çünkü bilginin duyu organları ile beynimize aktarılıp değerlendirilmesi, karar verme ve davranış geliştirme süreçlerinde yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya modülasyonlardan oluşan bir dizi kompleks işlemler gerçekleşmektedir. Bu kompleks işlemleri de etkileyen iç ve dış faktörler bulunmaktadır. (Yazının akışını bozmamak için bu kompleks işlemlerden, konu ile ilgilenenler için yazının sonunda Derin başlıklı kısımda detaylı olarak bahsedilecektir.) “Politik eğilimler ve tehdit karşısında oluşan farklı fizyolojik yanıtlar beyinde muhtemelen amigdal merkezinde yoğunlaşan farklı aktivitelere karşılık gelebilirler. Amigdal’in

Propaganda

Tanım : Belirli çıkar gruplarının kendi öğreti ve idealleri için, insanların düşünce, tutum ve davranışlarına etki etmek, değiştirmek veya yönlendirmek için kullandığı sistematik (dizgesel) olarak uygulanan iletişim çalışmalarına verilen isimdir. Tarihçe : Günümüzde propaganda sözcüğü etkileme, sindirme ve yanıltma yöntemlerini içeren olumsuz bir izlenim yaratır.* Propaganda sözcüğünün inanç, değer ve uygulamaların sistematik bir şekilde yaygınlaştırılması anlamına gelen özgün kullanımı Papa XV. Gregorius’un Protestan reformunun aykırı düşünsel etkilerini yok etmek amacıyla 1622 yılında Vatikan tarafından kurulan Congregatio de Propaganda Fide (Katolik İman Yayma Cemiyeti) adlı misyoner örgüte verildiği isme dayanmaktadır. * 18-19. yüzyıl ve sonrasında Avrupa dilinde politik fikirlerin, dinsel inançların ve hatta ticari reklamcılığın geniş alanlara yayılması anlamına gelen tarafsız bir anlam olarak kullanılmıştır. * Amaç : Dünya siyaset arenasında amaçları

Gerçeklik ve Hiper Gerçeklik

'Gerçeklik hayal gücünün bir ürünüdür' - Perception 1/1 En basit düzeyde gerçeklik, beynimiz tarafından inşa edilir. Dünyada yaşadığımız her deneyim sonrası beynimiz bu uyaranların her birini anlamlandırır ve yarattığı gerçeklik üzerinden yeniden tanımlar. Bu tanımlamanın sonucu olarak tutumlarına ve davranışlarına etki eder. Beynimizin yarattığı gerçeklik, aile, eğitim, din, kitle iletişim araçları, kültür, geçmiş ve şimdinin deneyimleri üzerine biçimlendirilmektedir. Bu yüzden gerçeklik bakış açısına göre değişmektedir. Gerçeklik, gerçekte ne olduğu ve bu olanı beynimizin nasıl anlamlandırdığı ile ilgilidir. Çağdaş toplumlarda, toplumu anlamlandırarak bütünlük oluşturma işlevi kitle iletişim araçları tarafından yerine getirilmektedir. Kitle iletişim araçları dış dünyanın anlamlandırılmasında bir çeşit süzgeç rolünü oynamanın yanı sıra, kişilerin kim oldukları, kim olmak istemeleri gerektiği, dışarıya karşı nasıl görünmesi gerektiği gibi konularda etkin bir rol üstlenm

ANLAMLANDIRMAK ÜZERİNE

 - GİRİŞ - “Hepimiz aynı kişiye bakıyor ama aynı kişiyi görmüyoruz” İnsan anlamlandırdığı hayatı yaşar. İnsan doğduğu andan itibaren yaşadığı dünyayı keşfetmeye çalışır. Sürekli tarama halinde, sürekli etkileşim halindedir. Görür, duyar, dokunur, tadar, koklar... Sonuçta her deneyiminin ardından bir anlam çıkarır. Deneyimlerden çıkan anlam, kişinin ulaştığı sonuçtur; yargıdır. Size göre normal geldiğini düşündüğünüz bir davranışınızın, başkaları tarafından tuhaf karşılandığını yaşamışsınızdır.  Ya da kahkahalar atarak izlediğiniz bir filme başkalarının sizin kadar çok gülmediğine, okuduğunuz bir kitaptan sizin çıkardığınız mesajla, başkasının çıkardığı mesajın aynı olmadığına da tanık olmuşsunuzdur.  Siz bir parti liderini çok severken, söyledikleri çok mantıklı gelirken, onu sevmeyenlerin nasıl olup ta onu sevmediğini anlayamadığınızı da hatırlarsınız...  Değil mi?  Tüm bunların sebebi, hepimizin her şeyi farklı anlamlandırmasıdır. İnsanlar doğduğu